Tüp Bebek Tedavisinde Doğru Bilinen Yanlışlar

Tüp bebek tedavi yöntemleri neticesinde elde edilen başarı oranı her geçen gün geçtikçe daha da artış gösterse de, tüp bebek tedavi ile ilgili olarak halk arasındaki yanlış bilgilendirmeler devam etmektedir. Kısırlık sorunu içinde yıllarca sadece kadınlarda görüldüğü gibi bir yanlış söylem söz konusuydu. Bu ön yargı gelişen tıp bilimi ve insanların duyarlılığın artması ile değişti ve kısırlık sorununun sadece kadınlarda değil erkeklerde de görülebilen bir vaka olduğu gerçeği ile yüzleşildi. Kısırlık problemi ile ilgili yanlış bilinenler haricinde tüp bebek tedavisi ile ilgili de pek çok bilinen yanlış bilgi mevcuttur. Bu yanlış bilgiler çiftlerin deneyimlerini doğru aktarmaması, çiftlere gerekli bilgilendirmenin eksik yapılması, bazı çiftlerin konu ile ilgili gerekli araştırmayı yapmaması nedeniyle eksik bilgiye sahip olmasından kaynaklı tüp bebek tedavisi ile ilgili izah edilenleri yanlış anlamasından kaynaklıdır.

Pek çok doğal yolla çocuk sahibi olamayan çift tüp bebek tedavisine başvururken çevresinden duyduğu bazı yanlış söylemlerden ötürü tedaviyi ertelemekte ya da vazgeçmektedir. Tüp bebek tedavisi ile ilgili bazı çiftlerin ön yargılarını yıkmak ve de yanlış bildiklerini düzeltmek adına hazırladığımız yazımızın devamını okumanızda fayda var.

Çiftlerin soru işaretlerini gidermek adına ‘’tüp bebek tedavisinde doğru bilinen yanlışlar nelerdir? ‘’sorumuzun yanıtlarına geçmek gerekirse;

Tüp bebek tedavi ile ilgili olarak halk arasında yaygın olan çok sayıda doğru bilinen yanlış mevcuttur;

• Tüp bebek tedavi yöntemleri oldukça zor ve ağrılı bir tedavidir.

Bu bilgi kesinlikle yanlıştır. Tüp bebek tedavisinde teknolojik olanakların artması beraberinde uygulamalar artık kolay bir şekilde yapılmaktadır. Daha önceki senelerde tüp bebek tedavileri 45 ila 50 gün süreli iken günümüzde tüp bebek tedavileri 15 gün kadar kısa bir sürede tamamlanmaya başlandı ve hastalara uygulanan iğne miktarları da azaltıldı. Tüp bebek tedavisinde neredeyse hiç iğne hiç kullanılmaması sonucunda hasta da hiçbir ağrı hissettiren olumsuz durumla karşılaşılmıyor.

• Her yaş grubundaki kadına uygulanan tüp bebek tedavisinde gebelik elde edilebilir.

Tüp bebek tedavisinin uygulandığı 45 ve daha üst yaş sınırlarında olan kadınlarda gebelik elde etme başarı oranı yok sayılacak kadar azdır. Kadınlarda yaş faktörü gebelik konusunda ön plandadır. Kadınlarda yaş ilerlemesinden kaynaklı olarak üreme işlevlerinde değişimler gözlemlenmektedir. Kadınlarda doğurganlık yaş civarı 25 yaşlarıdır.

Kadınlarda 35 yaşından sonra doğurganlık özelliklerinde düşüş olmaktadır. Kadın 40 yaş civarına geldiğinde de doğurganlık özelliği neredeyse tümüyle kaybolmaktadır. Kadınlarda 25 ila 30’lu yaşlarda % 50 civarında olan doğurganlık; 40 yaş sonrası % 15 civarına kadar düşüş göstermektedir.

• Sperm hücresi bulunmayan erkeklerin baba olması olanaksızdır.

Sperm hücresine rastlanmayan erkekler olabilir. Bu durum ilk duyulduğunda kulağa döllenmeyi gerçekleştirecek sperm hücresi yoksa gebelik oluşamaz gibi geliyor. Ancak teknolojik uygulamalar söz konusu durum içinde kolaylık sağlamaktadır. Sperm bulma ameliyatları gerçekleştirilerek; sperm hücresi olmayan erkelerin baba olabilmeleri sağlanmaktadır. Bu uygulamalar; kolay ve acı hissettirmeyen ve başarı sağlayan yöntemlerinden biridir.

• Tüp bebek tedavisi neticesinde % 100 başarı elde edilir.

Hayır. Tüp bebek tedavisinde %100 başarı garantisi verilmemektedir. Çünkü tüp bebek tedavisi neticesinde elde edilecek olan başarı oranını etkileyen çok sayıda etken mevcuttur. Bu etkenlerden kaynaklı olarak gebelik şansı düşmektedir.

• Tüp bebek tedavisinde sonraki denemelerinin başarı oranı daha yüksektir.

Tüp bebek tedavilerinde hedef ilk denemede gebelik elde etmektir. Ancak çeşitli nedenlerden dolayı tüp bebek tedavileri başarısızlıkla sonuçlanabilir ve tekrarlanması gerekebilir. Tüp bebek tedavilerinde tekrarlayan başarısız neticeler sonrasında denenen ilk dört tüp bebek tedavisinin başarı oranı birbirine yakındır. Dördüncü defa uygulanan tüp bebek tedavisi ardından uygulanan diğer tüp bebek tedavilerinin neticesinde elde edilecek başarı şansı azalma göstermektedir.

• Tüp bebek tedavisinde yumurtalık rezervi tükeniyor.

Tüp bebek tedavisinde yumurtalıkların uyarılması yumurta rezervini kesinlikle azaltan bir işlem değildir. Aksine mevcut olan yumurtaların fonksiyonlarını yapabilmesi adına yapılmaktadır. Ayrıca bu uyarılma işlemi neticesiyle tedavi devam etmektedir.

• Tüp bebek tedavisi erken menopoza yol açar.

Bu yanlış bilgi tedavi süresince kullanılan ilaçlarla ilgili olarak söylenmektedir. Fakat kullanılan ilaçların böyle bir etkisi asla yoktur. Tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçlar tedavinin başarısını arttırma özelliğine sahiptir. Bu ilaçların sadece diğer pek çok ilaç gibi yan etkileri olabilir. Bu yan etkiler de tehlike oluşturmayan niteliktedir.

• Tüp bebek tedavisinde başka kişilere ait olan sperm ve yumurta hücreleri kullanılıyor.

Hayır. Tüp bebek tedavisinde kullanılan sperm baba adayına, yumurta da anne adayına aittir. Bu üreme hücreleri uygun laboratuvar koşullarında titizlikle korunarak özenli bir döllenme işlemi gerçekleştirilmektedir. Tüp bebek tedavisinde başka kişilere ait üreme hücreleri kullanılmamaktadır.

• Tüp bebek tedavisinden ardından doğum olana kadar hastanede yatış gerekir.

Tüp bebek tedavisi ile gebelik oluşumundaki risk doğal yolla oluşan gebelikteki risk ile aynıdır. Bir farkı yoktur. Bu yüzden embriyo transferi ardından ilk 3 ay ağır işlerden kaçınmak yeterlidir. Doktorun tehlikeli görmediği durumlar haricinde tüp bebek tedavisi ile gebe kalan anne adayı normal yaşantısına devam edebilmektedir.

• Tüp bebek tedavisi ile çoğul gebelikler olur.

Evet, tüp bebek tedavisinde çoğul gebelik oluşabilmektedir. Bu çoğul gebeliklerin önüne embriyo transferi işleminin sayımı ile geçilmektedir. Ülkemizde bu yüzden embriyo transferleri çoğul gebeliklerin riskleri açısından sınırlandırılmıştır.