Kısırlıkta Tanı Yöntemleri

Kısırlık vakası evli çiftlerin 12 ay boyunca iki adet döngüsü yani doğurganlık şansının yüksek olduğu zaman diliminde cinsel ilişkiye girmesine rağmen gebelik oluşmaması durumudur. Kısırlık tanısı erkek ve kadında farklılık göstermektedir. Kadın ve erkekte kısırlık tanı yöntemleri hakkında bilgi almak isteyenler yazımızın devamını okuyabilirler.

Erkekte kısırlık tanı yöntemleri nelerdir?

Erkek kısırlığı, düşük miktarda sperm hücresi üretimi ya da hiç üretilmemesi, şekli bozuk ya da hareketsiz sperm hücresi üretimi, sperm iletiminde engel teşkil eden birtakım tıkanıklıklar sebebiyle olabilir. Buna birtakım sağlık sorunları, yaralanmalar, kronik sağlık problemleri, hayat tarzı tercihleri, ilaç kullanımı ve birtakım diğer etkenler sebep olabilirler. İlk önce kısırlığa neyin sebep olduğunun tespit edilmesi önem taşımaktadır. Bu yüzden muayene ve birtakım testlerin yapılması talep edilebilir.

Genel fiziksel muayene ve hikaye: Medikal geçmiş, varsa geçirilmiş hastalıklar, kullanılan ilaçlar ve seksüel alışkanlıklar sorgulanır.

Hormon profili: Gerekli görülürse testosteron, LH, FSH ve prolaktin gibi diğer hormon düzeyleri incelenir.

Sperm Tahlili: Bir çiftte kısırlık sebepleri araştırılırken uygulanacak ilk testtir. Spermiyogram, sperm miktarının, hareket kabiliyetinin ve formunun incelendiği bir testtir. Sperm hücresi örneği vermek için 3 ila 5 gün cinsel ilişkide bulunmadan (cinsel perhiz) başvurmanız gerekir. Semen analizi kısırlık çalışmaları açısından oldukça önem taşımaktadır. Bu nedenle yeterli düzeyde donanıma sahip laboratuvarlarda özel cihazlarla yapılmalıdır.

Spermiyogram normal değerler verilebilir?

Genetik Analiz (Karyotip analizi, sperm fish): Bu testler genel olarak oldukça düşük sperm hücresi miktarı olan ya da hiç spermi bulunmayan erkeklerde hekim gerekli görürse talep edilmektedir. Klinefelter belirtileri (47 XXY) gibi sağlık sorunları testis gelişimini etkileyebilir ve sperm yapımı azalmış olabilir, ayrıca Y kromozomu üzerindeki delesyonlar testiste sperm yapımının azalmasına ya da hiç yapılamamasına yol açabilir.

Serolojik ve Mikrobiyolojik Testler: HbsAg, Anti HIV, Anti HCV

Kadında kısırlık tanı yöntemleri nelerdir?

  • Kadın kısırlık sebepleri oldukça türlü olabilir.
  • Ovulasyonun incelenmesi: Yumurtlama ardından üretilen bir hormon olan progesteronun ölçülmesi yumurtlamayı gösterebilir.

HSG (Histerosalpingografi): Bu test rahim içini görüntülemeye ve fallop tüplerinin açık olup olmadığını göstermeye yarar. Radyo-opak bir madde rahim içine enjekte edilir ve rahim içini ve fallop tüplerinden geçişi görülerek incelenir. Böylece rahim yapısal olarak incelenirken tüplerin açık olup olmadığını da görebiliriz. Bazen bu testten ardından tüplerin açılmasıyla kendiliğinden hamilelik yaşanabilir.

Laparoskopi: Genel olarak genel anestezi altında yapılır, tıkanıklıkları, düzensizlikleri ya da endometriozisi, fallop tüplerini ve rahmi görüntülememize olanak verir. Göbek deliğinin hemen altından özel fiber-optik bir aletle karın içine girilir ve bir miktar gaz verilir (genel olarak karbondioksit). Bu sayede karın duvarı iç organlardan uzaklaşır ve karın içi ve üreme organları rahatça görülebilir. Gerekli görüldüğü koşullarda yine küçük kesiler uygulanarak pek çok cerrahi girişim uygulanabilir.

Histeroskopi: Histereskop olarak adlandırılan bir cihazla rahim içine girilerek tanısal veya cerrahi girişimlerin gerçekleştirilmesidir. Genel olarak genel anestezi altında yapılır. Aşırı ve düzensiz adet döngüsü, kısırlık, tekrarlanan düşükler, rahim içerisinde yapışıklıkları, ultrasonda rahim içerisinde polip ya da miyom benzeri oluşumların olduğu koşullarda uygulanabilir.

Hormon testleri: FSH, LH, estradiol, prolaktin, TSH, T3, T4 gibi belirli birtakım hormonlara bakılarak durumunuz incelenir.

Yumurtalık havzası testleri: Menstrüel siklusun belirli gününde uygulana kan ve görüntüleme testleriyle yumurtalık hacmi, folikül miktarı belirlenebilir.

Genetik testler: Tekrarlanan hamilelik kayıpları olanlar ve ölü doğum hikayesi mevcut olan çiftler için hekiminiz bu testi talep edebilir.

Ultrason: Adet döngünüzün belirli gününde uygulanan bir görüntüleme testidir. Bu sayede yumurtalık hacmi ve folikül miktarı belirlenerek yumurtalık havzanız incelenir.

Serolojik ve mikrobiyolojik testler: HbsAg, Anti HIV, Anti HCV

İnfertilite sebebinin bulunabilmesi adına tüm bu testlerin hepsinin uygulanmasına gerek yoktur. Hekiminiz ile yaptığınız görüşme sırasında hangi testlerin uygulanmasını gerektiği belirlenir. Ardından gerekli görülen yardımcı üreme işlemleri sırasıyla denenir.

• IVF; matür olgunlaşmış yumurta hücresinin kadından alınması ve bu yumurtanın erkekten alınan sperm hücresi ile laboratuvar ortamında döllenmesinden 3 ila 5 gün ardından rahme yerleştirilmesi uygulamasıdır.

• Ejekülasyon adına elektriksel ya da vibratuar stimülasyon; bu uygulama bir sebeple spinal kanal hasarı olan erkeklerde kullanılabilir.

• Cerrahi sperm aspirasyonu; spermin çıkışıyla alakalı yollarda tıkanma olması ya da uygulama için yeterli miktarda sperm hücresi bulunmadığı koşullarda uygulanır.

• İntrasitoplazmik sperm enjeksiyonu (ICSI); mikroskobik bir teknik olan bu prosedürde tek bir sperm hücresi direkt yumurta hücresi içine zerk edilir.

• Asisted hatching; embriyonun dış zarının inceltilerek rahim içine tutunması sağlanır.

Kısırlık tedavisinin komplikasyonları nelerdir?

• Çoğul hamilelik; Yardımla üreme işlemlerinin sıklıkla rastlanan komplikasyonudur. Embriyo miktarı artış gösterdikçe erken doğum riski artar. Erken doğum ise erken ve hayatın ilerleyen süreçlerinde türlü sağlık problemlerine sebep olmaktadır.

• Ovarian hiperstimülasyon belirtileri (OHSS); Kimi kadınlarda yumurta hücresi gelişimi adına verilen ilaçlara vücut aşırı reaksiyon verir ve yumurtalıklarda şişme, ağrı ve hassasiyet gelişir. Hafif olan vakalar kendiliğinden iyileşebilir fakat şiddetli olduğu koşullarda meydana gelen karın şişliği, nefes darlığı ivedi tedavi gerektirir. Genç yaştaki kadınlarda ve polikistik over sendromu belirtileri olan kadınlarda bu durumun görülme sıklığı daha fazladır.

• Kanama ve enfeksiyon; sıkça karşılaşılan koşullar bulunmasa da uygulanan her invasiv uygulamada kanama ve enfeksiyon riski mevcuttur.

• Düşük doğum ağırlığı; karşılaşıldığı vakalarda en önemli sebebi çoğul hamileliktir.

• Doğumsal kusur; Yardımla üreme işlemleri ile doğum kusuru arasında bağlantı olduğu ile alakalı kimi şüpheler bulunmaktadır. Bu hedefle daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır.

Tüm bu sayılan risk etkenlerine karşın, unutmayınız ki, yardımla üreme işlemleri bugüne kadar geliştirilmiş doğurganlık oranını arttıran en başarılı tekniktir.

Kısırlık kadın ve erkekte nadir vakalar haricinde tedavi edilebilir bir vakadır. Kısırlık nedeninin doğru saptanması tedavinin başarılı sonuçlanması açısından önem taşımaktadır.